Şema
Şema bir örüntüdür. Çocukluk ve ergenlik sırasında gelişir. Yaşamımız boyunca tekrar tekrar etkinleşir ve zamanla daha da katı duruma geldiğinden bizim tepkilerimiz de daha az esnek olur. Şema temelli tepkilerimiz, var olan birçok duruma uymaz. Sahip olduğumuz şemalar, karşılaştığımız sorunlar ile ilgili düşüncelerimizi, hislerimizi ve değerlendirme biçimimizi etkiler.
Uyumlu ve Uyum Bozucu Şemalar
Uyumlu ve uyum bozucu şemalar; kendini yaralayıcı, daha önce bize yapılmış şeyden köken alan, hayatımıza hükmeden, zarar veren durumların tekrarını yaşatır. Kendimizi engellemeye ve genellikle esnek olmayan tepkiler vermemize yol açar. Yetişkin yaşamımızın bazı önemli durumlarının ihtiyaçlarını başarılı bir şekilde karşılamamızı zorlaştırır.
Şemalar Nasıl Gelişir
Mizaç kalıtımsaldır. Bizim dünyaya kendimize özgü bir şekilde tepki yolumuzdur. Mizacımızla dünyaya geliriz ve fiziksel olarak bağlantılı nörobiyolojik tarafımızı ifade eder. Çocuklar mizacını kontrol edemez. Psikiyatrik hastalığı olanlar hassas ve tepkisel mizaca sahiplerdir. Karşılanmamış ihtiyaçlar; temel normal çocukluk ihtiyaçlarının, erken dönem bakım verenlerinin ve çevre tarafından ne kadar iyi karşılandığına işaret eder. Bunlar; güvenli bağlanma, bağımsızlık, başarı ve kimlik hissi, özgürlük, kendiliğindenlik ve uyum, gerçekçi sınırlar olarak sıralanabilir.
Uyum Bozucu Şemalar Nasıl Gelişir
Uyum bozucu şemalar, psikolojik yapılardır. Kendimizle, dünyayla ve diğer insanlarla ilgili sahip olduğumuz inançları içerir. Bunlar, giderilmemiş temel çocukluk ihtiyaçlarının, kalıtsal mizacın ve erken dönem çevrenin etkileşiminden ortaya çıkar.
- Terk edilme şemasına sahipseniz; güvenlik, emniyet ve tahmin edilebilirlik ihtiyaçlarınız karşılanmamıştır. Terk edilme şemanız tetiklendiğinde kendinizi güvensiz, yapayalnız ve umutsuz hissedebilirsiniz. İhtiyaç duyduğunuz tutumları, kendi kendinize ancak çok küçük bir yolla sağlayabilirsiniz. Güven, duygusal destek, bağlılık, güç, koruma verebilecek hiç kimseniz yokmuş gibi hissedebilirsiniz.
- Kusurluluk şemasına sahipseniz; kendinizi hayatın önemli alanlarında arızalı, değersiz, kötü, beceriksiz veya işe yaramaz hissedersiniz.
- Güvensizlik/kuşkuculuk şemasına sahipseniz; başkalarının size yalan söyleyeceği, zarar vereceği, suistimal edeceği, sizi kendi amaçlarınız için yönlendirmeye çalışacağı, utandıracağı ya da kullanacağı beklentisine sahipsinizdir.
- Duygusal yoksunluk şemasına sahipseniz; duygusal destek, ilgi, anlayış, empati ve yardıma duyduğunuz ihtiyacın hiçbir zaman diğer bir insan tarafından karşılanamayacağı beklentisine sahipsinizdir.
- Yetersiz özdenetim/disiplinsiz şemasına sahipseniz; özdenetim zorluğunuz vardır. Kendinizi ifade ederken aşırıya kaçabilirsiniz ya da kendi amaçlarınıza ulaşmak ile ilgili hüsrana uğramak konusunda düşük tahammülünüz vardır. İstikrarlı bir gayret gösteremezsiniz.
- Sosyal izolasyon şemasına sahipseniz; dünyanın geri kalanından izole olduğunuz, diğer insanlardan farklı olduğunuz, bir grubun parçası olmadığınız ve ana ait olmadığınız hissine sahipsinizdir.
- Bağımlılık/yetersizlik şemasına sahipseniz; başkalarından büyük oranda destek almazsanız gündelik hayatı idare edemeyeceğinize inanırsınız.
- Zarar görme/hastalıklara karşı dayanıksızlık şemasına sahipseniz; ortaya çıkmalarını engel olamayacağınız felaketlerden sürekli korkarsınız.
- İçiçelik/yapışıklık şemasına sahipseniz; hayatınızdaki bir ya da daha fazla insana çok güçlü bir şekilde bağlanırsınız. Kendi başınıza bir sosyal yaşam ya da ilgi alanınız kalmama noktasına kadar onlara yakın kalmaya çalışırsınız.
- Başarısızlık şemasına sahipseniz; spor, okul, iş hayatı gibi performansın önemli olduğu yerlerde başarısız olduğunuza ya da olabileceğinize inanırsınız.
- Büyüklenmecilik şemasına sahipseniz; kendinizin diğerlerinden daha iyi veya daha özel olduğunuza ya da başkalarından daha çok haklarınız olduğuna inanırsınız.
- Boyun eğme şemasına sahipseniz; kontrolü kolayca başkalarına bırakırken, bunu yapmak zorunda olduğunuzu hissedersiniz.
- Kendimi feda şemasına sahipseniz; günlük durumlarda başkalarının ihtiyaçlarını kendi mutluluğunuz pahasına aşırı şekilde karşılarsınız.
- lgi arayışı şemasına sahipseniz; başkalarının onay, takdir ve ilgisini kazanmak için aşırı gayret gösterirsiniz. Kendi gerçek duygularınızı bastırmak pahasına, kendinizi başkalarına uydurmaya çalışırsınız.
- Olumsuzluk şemasına sahipseniz; hayatınız boyunca her şeyin olumsuz taraflarına odaklanırsınız.
- Duyguları bastırma şemasına sahipseniz; çoğu zaman hoşlanmama, utanç duygularından kaçınma, kendi dürtüleriniz üzerine olan kontrolünüzü kaybetmekten kaçınırsınız. Kendiliğinden oluşan duygu, hareket veya iletişimlerinizi aşırı şekilde bastırırsınız.
- Yüksek standartlar şemasına sahipseniz; davranışlarınızda ve başarı hedeflerinizde, çok yüksek standartlara yetişebilmek, kendinizin ya da başkalarının eleştirilerinden kaçınmak için sürekli çalışmaya yönelirsiniz.
- Cezalandırma şemasına sahipseniz; insanlar hata yaptığında sert bir şekilde cezalandırılmaları gerektiğine inanırsınız.
Şemalar kişinin sıkıntı yaşadığı nesneler ya da sorun alanları gibidir. Şemalar sürekli aktif değildir, etkinleştirilmiş olmaları ya da ateşlenmeleri gerekir ki bu genelde içinde bulunduğum bir durum ya da biriyle yaşanan bir şeyler olur. Şemalarımız etkinleştiği zaman duygular, duyumsamalar, düşünceler, hareketler ve bazen anılar gibi yoğun duygu durumları tetiklenir. Buna modlar denir.
Şema modlarımız bizim onlara karşı çok hassas olduğumuz yaşam durumları tarafından tetiklenir. Şema modu şemalar etkileşince tetiklenir. Bireyin işlevselliğini ele geçiren, kontrol eden güçlü duygular ve başa çıkma stillerinden oluşurlar. İçinde bulunduğumuz mod çok hızlı bir şekilde değişebilir, modlar birbirleri üstüne binebilir, buna mod dönüşümü diyoruz. Bu durum psikiatrik bozukluklarda çok yaygındır.
Şema Modları
Şema modları "kendimizin içinde" diğer yanlar ile tam olarak eşleşmeyen, şemaların gruplaşmalarını ve şema eylemlerini içeren yandır. Şema Modu kişinin o andaki etkin şemalarını temsil eder. Bazı şemalar etkin haldeyken bazı şemalar uykuda kalır. Kişinin başka bir şema moduna geçmesi ile daha önce uykuda olan başka şemalar etkin hale gelir.
Uyum Bozucu Başa Çıkma Modları
Uyum bozucu başa çıkma modları; acı, ağrı ihmal ve istismar ile birlikte süregelen duygulardan çocuklukta kendimizi korumak için kullandığımız hayatta kalma stratejileridir. Bu stratejiler; kaçınma, aşırı telafi ve teslimiyetçi olma şeklinde sıralanabilir. Modların 3 biçimi: Kaç, savaş ve donakaldır.
- Kaçınma: Çözülerek korunma, online sohbetler, başarı durumları.
- Savaş: Aşırı telafi başkalarına samimiyetsiz soğuk ya da düşmanca davranarak onları korumak için iterek uzaklaştırmaktır. Zorba saldırgan incinirse incitmek için öç alır. İğneleyici veya alaycı olabilir, bazen kara mizah ve pasif saldırganlığı kullanır. Kendini başkalarından daha iyi olduğuna inandırır ve öyle davranır.
- Donakal: Teslim olma, kabul etme ve pes etme gibidir.
Bu başa çıkma modundayken bütün hislerinizi uzakta tutabilirsiniz. Hayat meselesinde işe yarayabilir ama çok fazla kullanılırsa, kronik içsel boşluk duygularına yol açar. Çok fazla kullanmanın diğer bir bedeli de, o moddayken hiçbir duyguya ulaşamamanızdır. Bir başa çıkma modundayken ihtiyaç ve duyguları kesip ayırabilirsiniz. İnsanlardan duygusal olarak kopabilirsiniz ve onların yardımını reddedebilirsiniz.
Kendinizi içinize çekilmiş, kafanız karışmış, yöneliminizi kaybetmiş, kopuk, kendine yabancılaşmış boş veya sıkılmış hissedebilirsiniz. Dikkat çekici, kendini yatıştırıcı veya kendini oyalayıcı-uyarıcı etkinlerin peşinden ölçüsüz şekilde gidebilirsiniz. Alaycı, soğuk veya karamsar duruşa sahip olarak insanlar veya etkinliklerden kaçınabilirsiniz.
Çocuk Modları
Çocuk modları; kendi ihtiyaçlarımızın karşılanmamış olmasına bir tepki olarak oluşur: İncinmiş, kızgın dürtüsel olarak 2’ye ayrılır. Bu modların her biri başka bir durumu temsil eder. Çocuk modlarını detaylı şekilde inceleyelim.
İncinmiş çocuk: Bağlılık ve güvenlik ihtiyaçlarının en güçlü olduğu moddur. Başa çıkma modlarını tetikler. Çocuk incinmiş modda; yalnız, izole olmuş, üzgün, yanlış anlaşılmış, desteklenmemiş, kusurlu, yoksun kalmış, bunalmış, başarısız, kendinden kuşku duyan hisler içindedir. Aynı zamanda kendini muhtaç, umutsuz, korkmuş, kaygılı endişeli, mağdur edilmiş, değersiz, sevilmemiş, sevilmez, kaybolmuş, yönsüz kalmış, kırılgan, zayıf, yenilmiş, ezilmiş, güçsüz bırakılmış, dışlanmış, karamsar hissedebilir.
Kızgın Dürtüsel Çocuk: Yoğun kızgın, öfkeden deliye dönmüş, kızdırılmış, engellenmiş, sabırsız, uzun süreler boyunca bastırılmış ve içinde bulunduğu zamanla ilgili olmayan çok güçlü bazı duyguları da ifade eder. Dürtüsel moddayken; kızgın çocuğun hissettiklerini hissedebilirsiniz. Ayrıca kendi ihtiyaçlarınızın karşılanması için bencil ya da kontrolsüz bir şekilde davranırsınız, şımarık olarak görülebilirsiniz, bu durum başka insanlarda sorunlara yol açar.
İşlev Bozucu Ebeveyn Modları
İşlev bozucu ebeveyn modları; çocukluğumuzun bakım verenlerinin olumsuz taraflarının içselleştirilmesi ve onları çocukluğumuzda deneyimlerken taşıdığımız duygularımızdır: Bunlar; cezalandırıcı, talepkar ebeveyn davranışlarıdır.
Cezalandırıcı/Talepkar Ebeveyn Modunda; İhmal veren bakım verenlerle veya otorite figürleri ile vermiş oldukları mesajlar ve bakış açıları tarafından hükmedilirsiniz. Bunlar sizin deneyimlediğiniz bütün içsel öfkeyi, nefreti, reddetmeyi içerir. Suçlamayı hak ettiğinizi hissedersiniz, sıklıkla kendinizi suçlayıcı, cezalandırıcı veya istismarcı şekilde davranırsınız.
Talepkarda iken mükemmel olmak ve yüksek düzey başarı göstermeyi hedeflersiniz. Her şeyi düzen içinde tutmak, yüksek statüler için çabalamak, başkalarının ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarınızdan daha önde tutmak veya verimli olmak önceliğinizdir. Zamanı çarçur etmekten kaçınmanız gerektiğini hissedersiniz. Duyguları ifade etmenin ya da kendi içinizden geldiği gibi davranmanın doğru olmadığını hissedersiniz.
İkisi arasındaki fark, cezalandırıcı ebeveynin odağının kurallara uymaya zorlamak olması, talepkarın ki ise ulaşılması gereken çıtalar ve kurallar olmasıdır. Onların zorla uygulatılması değil. Cezalandırıcı ebeveyn talepkar olabileceği gibi tam tersi talepkar olmayabilir.
Sağlıklı Modlar
Sağlıklı modlar; kendi yetişkin çevrenize karşı gösterdiğiniz uyumlu tepkilerdir. Çocukluğun yaratıcı ve neşeli taraflarına ulaşabilme becerisidir: Bunlar; sağlıklı yetişkin ve mutlu çocuk modudur.
Sağlıklı Yetişkin: İncinmiş çocuğu özenle büyütür ve onaylarız. Tasdik ederiz. Yanlarımıza(modlarımıza) sınırlar koyarız, mutlu çocuğu teşvik ederiz. Uyum bozucu yanlarımızla mücadele eder ve sonunda onları değiştiririz. Uyum bozucu ebeveynlerimize savaş açar ve onların daha iyi niyetlileriyle yer değiştiririz. İşlev bozucu ebeveyn taraflarımızı etkisizleştiririz, ılımlı yaparız. Sağlıklı yetişkin modu; ihtiyaçlarımıza karşı özenli davranmakla işlerimiz ve sorumluluklarımız arasında denge kurabildiğimiz ve yaşamın keyfini çıkarabildiğimiz moddur.
Mutlu Çocuk: Sevildiğimiz, kendinden memnun, bağlantılı, tatmin olmuş, kendini gerçekleştirmiş, korunmuş, övgü almış, değerli, ilgilenilmiş, rehberlik almış, anlaşılmış yanımızdır. Kendimizi onaylanmış, kendinden emin, işinin ehli, uygun düzeyde bağımsız veya kendi ayakları üzerinde durabilen biri olarak değerlendiririz. Bu modda temel duygu ve ihtiyaçlarımız tam olarak karşılanmış durumdadır. Bu modu geliştirmek sağlıklı yetişkine oyun ve eğlence katar.
Amaçlar
Uyum bozucu başa çıkma modlarını ikna ettiğinizde modlar, yenileri ile yer değiştirir. Çocukluğunuzda yeterli olan ancak, yetişkin yaşamınızda sınır yaratabilirler. Duyguları baş gösterdikleri anda engellemeden yaşayın, kalıcı ilişkiler kurun, ihtiyaçlarınızı ifade edin ve incinmiş çocuğunuzu koruyun. Güvenlik, bakım, bağımsızlık, kendini ifade etme ve bağlantı kurma gibi karşılanmamış olan ihtiyaçlarınız ile ilgilenin.
İyi ebeveyn olun, kendinizi yatıştırabilin, incinmiş, korku halinde ve zorlu işe girdiğinizde destekleyin. Kızgın çocuğun ihtiyacını onaylayın. Dürtüseli sağlıklıya yönlendirin. Kızgın hissetmekle dürtüsel davranmak arasındaki farkı öğrenin. Sınırlarla karşılaştığınızda hakkınızı savunun, kızgınlığı ifade etmenin sağlıklı yollarını öğrenin.
Cezalandırıcıyı alaşağı edin ve kovun. Cezalandırıcının kaynağını fark edin ve bilin ki, siz olmadığını görün. Ona kulak asmamayı, onu görmezden gelmeyi öğrenin. Pişmanlık, zararı karşılamak, telafi etmek sorumluluk almak gibi tepkilerle cezayı yer değiştirin. Çünkü olumluyu pekiştirmek cezadan daha iyi çalışır.
Talepkarı makul standartlara dönüştürün, “yeterince iyi”yi kabul etmeyi öğrenin. Kendinize molalar vermeyi öğretin, anlamlı gelen başarılar için çalışın.
İhtiyaç anında sağlıklı yetişkine erişin, potansiyelinizi farkına varın, gücünüzü fark edin. Övgüleri içtenlikle kabul edin, sağlıklı ilişki kurun ve sürdürün. Doğru ve tutarlı bir kimlik oluşturun.
Kendinizi oyun ve bulmacaya kaptırabilin, hobilerle ilgilenin ve tatmin olabilin. Yaratıcı dürtüler ve anlatımlar için çıkış kapınız olabilsin. Başkalarıyla oyuncu olmayı öğrenin ve kahkahayı çoğaltın.